Linkte, hukuk ve ahlak/din arasındaki ayrıma dair, güncel, ilginç bir video var. İzleyip değerlendirin: Video’nun özellikle 2.40-2.50 ve 5.50-5.55 saniyeleri arasına dikkat edin: https://www.youtube.com/watch?v=fYfUokhbGFk&feature=youtube_gdata_player
İnsanların ruhlarının bedenlere piyango ile geldiğini varsayabiliriz. Bu dünya üzerinde biletinize hangi beden vurduysa o bedende yaşarsınız: fakat hukuk kurallarına tâbi olmak ile din/ahlak kurallarına tabi olmak arasında irade serbestisinden acaba bahsedebilir miyiz? Bence irdelenmesi gereken durum bu. Bir mahallede yaşıyor iken oranın örf-adeti size uymayabilir. Sizin ahlaki değerleriniz ile örtüşmüyor olabilir. Mahallenizde saat 20.00’den sonra bayanların dışarda olması ayıplanıyor olabilir. Mahallenizi değiştirebileceğiniz gibi o mahalle baskısına mağruz kalmanıza rağmen orada yaşamaya devam da edebilirsiniz. Din için de aynı şey geçerli dininizi herkes tarafından kabul edildiği şekilde değil de kendinizce de yaşıyor olabilirsiniz yine aynı şekilde farklı bir dine de geçebilirsiniz. Burada iradeden bahsedebiliriz. Tam anlamıyla olmadığına katılıyorum çünkü ekonomik şartlar yahut mahalle baskısı sizin mahallenizi veya dininizi değiştirememenizde rol oynuyor olabilir. Fakat yine de bir iradeden söz etmek mümkündür diye düşünüyorum. Neticede bu kişinin kendisi ile alakalı olan bir durumdur.
Benim X dinine inanıyor olmamın size verdiği zararla, sizin Y dinine inanıyor olmanızın bana verdiği zarar çok da farklı olmasa gerek. Çünkü sizin dininizin sert bir din olmasını ben seçmediysem, benim dinimin de böyle olmasını siz seçmediniz. O yüzden müdahalede bulunmak doğru olamaz.
Video sahibinin dediği aslında çok doğru bir durum. Din/Ahlak kuralları içseldir. Kişinin inandığı bir kitap, bir put, bir krem peynir olması onun doğru ve diğer insanlara ileri sürülebilir olduğu anlamına gelmemektedir. İnanırsanız değer başat dinlerden bahsedersek geneli dogmatiktir. Bu şartlar altında doğruluğundan ziyade o normun öyle olup olmadığı üzerinde tartışmak gerekir. Bu tartışmada ben doğru bulmuyor isem bu benim düşüncemdir. Aykırı davranıyor isem benim irademdir. Fakat hukuk kuralları böyle değildir. Hukuk kuralları içsel değildir. Kayağını (en azından modern devletler için) evrensel hukuk kurallarından aldığını varsayarsak bireyler arası ilişkilerdeki durumu düzenler. Hukuk, insanları düşüncelerinden inançlarından dolayı yargılayamaz. Hukuk, insanları fiillerinden dolayı yargılar. Ahlak ve din kuralları daha soyut iken hukuk kuralları somuttur. Ahlak ve din kurallarını müzakerelerle değiştiremezsiniz; ancak hukuk kuralları münazakerelerle oluşur ve değişir.