5. Hafta Hukuk Felsefesi Konusu

Bu hafta derste “doğal hukuk” teorisi işlenecektir. Bu bağlamda geçen hafta bu Blog’ta paylaşılan makalenin okunup analiz edilmesi ve ayrıca, öğrencilerin derse şu soruyu düşünerek ve kısa (1-2 paragraf) cevap yazarak gelmeleri gerekmektedir. Soruya verilecek cevap, farklı doğal hukuk teorilerini kapsayacak, genel bir tanım olarak kurgulanmalıdır.

Soru: Bir hukuk anlayışını doğal hukuk olarak değerlendirmemizi sağlayan temel kriter (ler) ne(ler)dir?

Not: Cevapların Blog üzerinden iletilmesi tercih edilir.

“5. Hafta Hukuk Felsefesi Konusu” için 5 yorum

  1. Bir hukuk anlayışını doğal hukuk olarak değerlendirmemizi sağlayan temel kriterlerin başında akıl gelir. Doğal hukuk anlayışına göre akıl, hukukun temelidir. Tabiat ve akıl onlara göre aynı bütünü oluşturur. Hukuk normlarının oluşumu iradeden bağımsızdır, kaynağını tamamen akıldan alır. Kaynağını akıldan almasının bir neticesi olarak doğal hukuk, hukukun a priori olduğunu kabul eder. Tabii hukukun kendisi, ampirik siyasi ve toplumsal gücün varlık ve geçerlilik nedeni, sınırıdır. Değer yargıları akıl aracılığıyla ortaya çıktığı gibi akıl aracılığıyla da öğrenilebilir ve bu değer yargıları bir kez öğrenildikten sonra müsbet hukuk kurallarından önce gelirler.
    Bir başka kriter ise doğal hukuk olan ile olması gereken arasında bir fark görmez, olması gereken ile olanı eşit tutarlar. Olan hukuk kurallarının kaynağı akıldır, yani olması gerekenin kaynağı olandır. Toplum ve aklın getirdiği bir olması gereken varsa bu zaten olanla bağlantılı ve olan kaynaklıdır.

  2. İnsanların toplum halinde yaşamak zorunda olmaları onları çeşitli uzlaşma yöntemleri geliştirmeye sevk etmiştir. Bu kurallar herhangi bir otorite tarafından koyulmamis, yazılı olmayan niteliktedir. Doğal hukuk anlayışında bu kuralların ezelden beri varolduğu, akıldan türediği ve evrensel olduğu kabul edilir. Insanlar bu kurallara ahlâkı, dini inanç, etik vb. çeşitli saiklerle veya doğru ve adil olduklarına inandıkları için uyarlar. Doğal hukuk anlayışına göre insanın tabiatından kendiliğinden türeyen kurallar hukuk kuralıdır. Pozitif hukuk da ancak bu değerlere uygun olduğu ölçüde geçerli olarak kabul edilir.

  3. Doğal hukuk temelleri doğada yatan kaynağı deneye dayalı olarak teşhis edilemeyen hukuktur. İnsanların toplum olarak yaşamaya başlamalarından bu yana devamlı olarak iyi ve kötünün belirlenmesi ile doğal hukukun temelleri ortaya çıkmıştır. Zaman içerisinde bu kurallar gelişerek evrensel bir nitelik kazanmıştır. Örneğin günümüzde milletler arası hukuk kuralları tam anlamı ile müspet hukuk halini almamış iken doğal hukuk temelli olarak varlığını devam ettirmekte ve tüm ülkeler tarafından benimsenen kurallar halinde uygulanmaktadır. Bu durum da bana göre bir hukuk anlayışını doğal hukuk olarak değerlendirmemizi sağlayan temel kriterin, kuralların uzun süre uygulanmakla birlikte gelenek halini almasıdır. Yani toplumlar tarafından benimsenen bir kural uzun süre uygulanmakla birlikte zaman içerisinde doğal hukuk kuralı halini almakta ve toplumun geneli tarafından benimsenmektedir.

    Bayram AKTAŞ

  4. Bir hukuk anlayışını doğal hukuk olarak değerlendirmemizi sağlayan temelde birkaç kriter vardır. Öncelikle doğal hukukun kaynağının dönemsel olarak farklı şeylere dayandırıldığını görüyoruz. Bazı dönemlerde doğal hukuk kaynağını Tanrı’dan alırken, özellikle zaman içinde bilimin ön plana çıkmasıyla bu kaynak yerini akıla bırakır. Yani doğal hukuk belli bir irade tarafından, belli bir otorite tarafından oluşturulmamıştır, doğal hukukun kaynağı akıl veya Tanrı’dır. Bununla beraber doğal hukuk kuralları zamana veya mekana bağlı olmayan, her yerde geçerliliğini koruyan kurallardır. Tabiatta her zaman vardır. Bunların yanında doğal hukukunun bir başka kriteri ise olması gereken ile olanı birbirinden farksız görmesidir. Bir başka ifade ile doğal hukukçulara göre doğal hukuk kuralları aynı zamanda olması gereken hukuk kurallarıdır. Özellikle bu fikirlerinden dolayı doğa hukukçuları çok eleştiri almışlarıdır.

  5. Doğal hukuk dediğimizde akla beşeri kaynaklı olmayıp insanın varolduğundan beri olan aklıyla ortaya çıkan kaynağı belli olmayan hukuk geliyor bana göre. Elle tutulur bir kaynak gösteremememiz ilahi kaynaklı olduğunu ve evrensel ahlaki geçerliğe sahip olduğu sonucunuda çıkarmamıza sebep olurken aslında insanların değiştirmeye çalışmadan inandığı ve güvendiği kurallar olduğu yorumunuda yaptırıyor. Kriterlere akıl,tanrı,ahlaki değerler diyebiliriz…

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s