1) Sosyolojik manada hukukun işlevi nedir?
2) Hukuk bu işlevi nasıl yerine getirir veya neden yerine getiremez?
3) Hukuk sosyal kontrolü sağlamada yeterli midir?
4) Hukuka dayalı yönetimde rıza nasıl üretilir / imal edilir?
5) Suç, toplumsal düzende açılan bir delik midir / toplumsal düzenden bir sapma mıdır? Yoksa sosyolojik manada “normal” bir olgu mudur?
Yukarıdaki sorularla bağlantılı okuma parçaları Webonline üzerinden paylaşılmıştır. Lütfen derse bu sorular üzerine düşünmüş ve okuma parçalarını okumuş olarak gelin.
HUKUK FELSEFESİ, HUKUK SOSYOLOJİSİ VE HUKUK METODOLOJİSİ BLOGU 
Sosyolojik manada hukukun işlevi toplumu bir arada tutmak, toplumsal düzeni ve toplumun devamlılığını sağlamaktır. Aslında bütün toplumsal düzen kuralları bu işleve hizmet eder ancak hukuk kurallarının yaptırımı devlet eliyle olduğundan daha zorlayıcıdır.
Hukuk bireylerin dış dünyaya yansıyan eylemleriyle ilgili olup arkasında toplumun tüm zorlayıcı gücünü taşır. Bu nedenle hukuk, sosyal kontrolü sağlama konusunda da en önemli araçtır. Hukuk toplumda olan bitenin bir dışavurumudur ve fakat sosyal kontrolü sağlamada elbette ki yeterli değildir. Sosyal kontrol modern sosyal yaşamın her alanına nüksetmiştir. Her yeni durum hukuk yoluyla uygulanabilecek toplumsal kontrol mekanizmalarını gerektirmektedir. Eğitim, aile, ekonomi, cinsiyet, medya gibi bütün kurumlar sosyal kontrolün birer elementidir ve hukuka sosyal kontrolü sağlamak hususunda destek olurlar. Sosyal kontrol mekanizmalarına, cezalandırmak konusunda kimi zaman zor ve baskı içeriyorken bazı hallerde ise, bu tür baskı ve zor içeren uygulamaları gizlemede ve meşrulaştırmada metoden başvurulur.
Hukuka dayalı yönetimde rıza en temelde kitle iletişim araçlarıyla ve çeşitli manipülasyonlar yoluyla üretilir. Kişinin zihnine fikirler, istekler, arzular ve örneğin baskı içeren uygulamaların meşru olduğu gibi düşünceler empoze edilmektedir. Kişi bu yöntemlerle, manipülasyonları yapanların, yaptıranların isteklerini kendi isteği gibi görmektedir. Bütün toplumlar öyle ya da böyle bu yöntemlerle idare edilmekte ve insanlar bir şekilde sömürülmektedir.
Kanaatimce suç toplumsal düzenden bir sapma değil sosyolojik manada normal bir olgudur. Çünkü suç belli bir oranda ise toplumun gelişimine ve bir arada durmasına katkı sağlar. Soğuk yoksa sıcağın,karanlık yoksa aydınlığın bir kıymeti yoktur.İnsan yapısı gereği bir şeye çok uzun süre bakınca onu görmemeye başlar ve umursamaz.Yine suçlar olmasaydı Ceza hukuku, mahkemeler, adalet sistemi vs. gelişmezdi. Suç hayatın olağan akışında mevcuttur. Suçun olmaması veya suç oranlarının çok fazla olması toplum açısından sağlıksızdır. Çünkü, suçun hiç işlenmemesi hali sosyal kontrolün ötesine geçip aşırı baskıcı bir rejimi gerektirir ki buda insan doğasına aykırıdır zira insan yaratılışı nedeniyle özgür bir varlıktır ve yine suç oranlarının çok fazla olması kaosa yol açacak olması sebebiyle topluma zarar verecektir.